19 Eylül 2020 Cumartesi

Venüs’te hayat

İnsanoğlu on yıllardan beri değişik yöntemlerle uzayda canlı arıyor.

Bu yöntemlerinden biri teleskoplarla gezegenlerin ve ayların atmosferinde biomarker, biyolojik emare aramaktır. Biomarker’ler canlılar tarafından üretilen moleküller, gazlar vesairedir. 

Bundan birkaç gün önce bir grup Galli ve Amerikan bilim insanı Venüs’ü çevreleyen kalın bulut tabakasında böyle bir gaz bulduklarını açıkladılar. Bu gazın adı oksijensiz ortamlarda yaşayan hayat türlerinden biri olan fosfin’dir. 

Fosfin üç hidrojen molekülü üzerine oturan bir fosfor molekülünden mürekkep, sarımsak kokulu ve çok zehirli bir bileşimdir. Kimyasal silah yapımında, zirai ilaçlarda kullanılıyor. 

Fosfin’in varlığı Venüs’ün bulutlarında canlı bir şeylerin olduğuna işaret ediyor. Denizde bir güvercine rastlamanın yakınlarda kara olduğuna işaret etmesi gibi. Bu hayat türünün Venüs atmosferindeki kimyasalların veya başka cansız bileşimlerin ürünü olması da mümkündür. 

Ama keşfi yapan bilim insanları bu olasılıkların her birini ayrı ayrı teste tabi tuttuklarını, hiçbirinin Venüs’te bulunmadığını söylüyor. Onlara göre tek açıklama bu molekülün bir canlı tarafından üretildiğidir. 

Tabii, bilimcilerin varlığından haberdar olmadıkları kimyasal olgular olabilir ve Venüs bulutlarındaki “hayat emaresi” bunların bir ürünü de olabilir. 

Ama bu bulununcaya kadar şuna inanmak mümkündür: Kâinatta dünyadan başka bir yerde de hayat var ve o bulundu. Yani yalnız değiliz! Her ne kadar bulunan canlı ancak mikroskopla görülecek kadar ufak, olağanüstü kötü kokan ve zehirli ve korkunç derecede sıkıcı bir yaşam süren minik bir şey olsa da. 

Güneş sistemindeki sekiz uydudan biri olan Venüs evrende dünyaya en yakın olan ve ona en çok benzeyen gezegendir. Venüs, veya Akşam Yıldızı, dünyadan görülen gök cisimlerinin en güzellerinden biridir. Bazılarının “dünyanın ikizi” olarak adlandırdığı gezegen aşağı yukarı yeryüzü büyüklüğündedir. 

Bazı bilim insanları Venüs’ün bir zamanlar hayat için müsait okyanuslar ve atmosfere sahip olduğuna inanıyor. Bir milyar yıl kadar önce sera gazları bu vahayı cehenneme çevirdi. Bugün karbondioksit gazı tarafından boğulan bir atmosfere sahip. Yüzey ısısı ortalama 465 santigrat derecedir. Basınç dünyadakinin 90 mislidir. Çevresinde 100 kilometre kalınlığında bir bulut tabakası vardır. Gezegen metalleri yutuyor ve yüzeyine inen uzay araçlarını birkaç dakika içinde eritip eziyor. Venüs’ün kendisi fırın gibi iken gezegenin 60 kilometre yukarısındaki bulut tabakasında ısı 30 dereceye düşer ve basınç dünyadaki düzeye gelir. Bunlara dayanarak yarım yüzyıl önce bazı astronomlar orada hayat olabileceğini savunmuşlardı. 

Eğer fosfin’ler gerçekten canlılar tarafından üretilmişse, hangi canlılar tarafından? Bu canlılar cehennem gibi sıcak bir gezegende nasıl üreyebildi ve bulutların arasında nasıl yaşayabiliyor? Bizim gibi DNA’ya mı yoksa tamamen değişik bir yapıya mı sahipler? Bu soruların cevabı bilinmiyor. Ama çok zaman geçmeden muhakkak oraya uydular gönderilecek ve insanın çok merak ettiği sorulardan birinin cevabı kesinleşecek.

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ
Diyalog Gazetesi

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Bir akşamüstü rastlantısı

    Ozanköy Akşamüstü, akasyanın kuru dalını neresinden keseceğimi düşünürken zambakların yaprakları arasındaki boşlukta, küçük beyaz bir şeyin debelenmekte olduğunu gördüm. Yaklaşınca “Hıh,” dedim, “güve imiş.” Güve kendini bir örümcek ağına kaptırmıştı ve ondan sıyrılmak için çırpınıyordu. ... DEVAMI>>

  • Sömürge gezegen Mars

    Amerika’da,Mars’ın “kolonizasyonundan” gittikçe daha çok bahsediliyor. Kastedilen, güneş sistemindeki sekiz gezegenden biri olan Mars’ı dünyanın veya dünyadaki bir ülkenin kolonisi, sömürgesi hâline getirmektir. Sömürge… Ürkütücü bir kelime. Mars’ta üsler kurulacak (bir ürkütücü kelime dah... DEVAMI>>

  • Vermek almaktan kolaydır, ama...

    Alevkayası Patikadan dağa tırmanıyorum, adaçayı topluyorum ve hayatımı düşünüyorum. İki günden beri aralıklarla yağan yağmur, ormanın kokusunu azdırdı. Güneşle yağmurun birlikte yarattığı rayihayı iştahla içime çekiyorum ve çocukluğumda Arapköy’den Karga’daki orman evine giderken bu aynı kokuyu... DEVAMI>>

  • Kaç yıldızınız var?

    Avrupa Uzay Ajansı, geçen ayın sonunda Samanyolu Galaksisi’nin üç boyutlu bir haritasını yayınladı. Samanyolu, dünyanın da içinde bulunduğu galaksidir - bir anlamda kozmik mahallemiz. Bu mahallede 1,3 milyardan fazla yıldız var. 1,3 milyar dolarınız olsa çok zengin sayılırsınız. 1,3 milyar yıldı... DEVAMI>>

  • Bir tohumun yolculuğu

    Ozanköy Yerde turuncu küçük bir yuvarlak nesne görünce, ya mayıs böceğidir ya tohumdur, dedim. Belki böcektir diye dikkatlice elime aldım. Crocosmia tohumu imiş. Crocosmialar tohum döküyor. Biri takılmış olmalı. Hiç düşünmeden dışarı fırlattım. Ve böylece bir tohumun yolculuğu başlamış... DEVAMI>>

  • Öp beni öldüresiye, Mike

    Geçen ay bir internet edebiyat dergisinde, o günün -9 Mart-, Mickey Spillane’nin yüzüncü doğum günü olduğunu okuyunca nostalji damarım kabardı ve derhal Amazon’a girip bir kitabını ısmarladım. Spillane’nin, (1918-2006) her kitabının sonunda, katilin karnını kurşunla dolduran New Yorklu dedektif... DEVAMI>>

  • Altın maymun çayı denediniz mi?

    Toprak tipi ile tarla ve ağaç ürünlerinin tadı ve rayihası arasında, nasıl meydana geldiği bilinmeyen bir ilişki var. Bunun en belirgin örnekleri çayda görülebilir. Bilimsel adı Camellia sinensis olan çay, Asya asıllı bir kamelya türüdür.   Yapraklarını dökmez, çalı veya ağaç olabi... DEVAMI>>

.