17 Eylül 2020 Perşembe

İki bulmaca

İşte ben. İşte sen. İşte o. İşte dünya, işte yıldızlar, işte Samanyolu. İşte galaksilerle dolup taşan kâinat. 
 
Bir yerde okuduğuma göre, en az iki yüz milyar galaksi var ve bu galaksilerin her biri milyarlarca yıldızla doludur. 
 
Yıldızların hemen hemen hepsinin yörüngesinde exoplanet diye bilinen gezegenler var. Bu güne kadar varlığı kanıtlanan exoplanet adedi 4,197’dir. Ama bu sayı durmadan çoğalıyor çünkü astronomlar neredeyse iki günde bir güneş sisteminin dışında yeni bir gezegen keşfediyor. 
 
Bunların bazıları devasadır ve akıl almaz derecede sıcaktır. Bazıları şişkin bir atmosfere sahiptir, bazıları dünya gibi yıldızların çevresinde değil de yukarıdan aşağıya doğru, kutuplarında dönerler, bazılarının “yılları” bir gün uzunluğundadır. Ardı kesilmeyen fırtınaların hüküm sürdüğü, üzerine erimiş demir yağan gezegenler vardır. 
 
Kâinatta dünyalardan bol şey yoktur. Sadece içinde bulunduğumuz galakside hayata uygun 40 milyar civarında gezegen olduğu hesaplanıyor. Bunların içinde sadece bizim dünyamızda hayat olduğunu düşünmek biraz mantıksızdır. 
 
Kâinat ne kadar büyüktür? Bu sualin cevabı yoktur. Kâinat sonsuz mudur ve bu kâinat var olan tek kâinat mıdır, o da bilinmiyor. 
 
Ama şunu biliyoruz: Evren o kadar büyüktür ki en uzaktaki galaksilerin ışığı, milyarlarca yıldır yolda olmalarına rağmen daha bize ulaşmadı. 
 
Kâinatta bütün rakamlar aklımızın alamayacağı kadar büyüktür. Gezegenimizin içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi o kadar geniştir ki ışık hızı ile hareket edilse bile bir ucundan diğer ucuna ancak 100,000 bin yılda ulaşılabilinir. 
 
Çok uzak galaksilerden gelen ışık bize milyarlarca yılda ulaştı – onları şu an oldukları gibi değil milyarlarca yıl önce oldukları gibi görüyoruz. 
 
Daha yakına gelelim. Bize en yakın yıldız olan güneş 93 milyon mil uzaklıktadır. Bu nedenledir ki, dünyamızdan bir milyon kere daha büyük olmasına rağmen onu küçük görüyoruz. 
 
Kâinatın başka köşelerinde başka fizik kuralları geçerli olabilir. Sapiens yaratıklar varsa başka dinlere, başka ahlâk kurallarına sahip olmalıdırlar. Kâinat neden vardır? Neden kâinatta canlılar, insan gibi bu soruları sorabilecek meraka sahip yaratıklar oldu? 
 
Geceleyin yukarıya baktığımızda kâinat insanın önünde bir bulmaca gibi durur. İnsan da bir bulmaca gibi kâinatın önünde duruyor. Evren, büyüklüğü kadar çok bilinmezle dolu olduğu için bulmacadır. İnsanın bulmaca olması ise hem kendini hem de ikincisi bulunmayan dünyayı yaşanmaz hâle getirecek kadar aptal olmasındandır.

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ

Diyalog Gazetesi

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR