6 Ekim 2016 Perşembe

Üşeniyorum, o halde varım

Üşenmek, içgüdüsel bir enerji tasarrufu olabilir mi?

Herhangi bir şeyi yapmaya üşenirsin. Yerinden kalkmazsın. Enerjin, harcanmamış para gibi, yanına kalır.

“Kalkıp bir metre ötedeki perdeyi açıp havaya bakmak yerine yağmur yağıyor mu diye internetten bakan” arkadaşımız buna güzel bir örnek sayılabilir.

Üşenmek, iki şey arasında daha zevkli olanını seçmek olabilir mi?

Bankaya gitmek yerine (şart) denize gitmek (şart değil). Bankaya gitmeye üşeniyorsun çünkü eğlenceli değil. Yüzmeye ise bayılıyorsun.

Yoksa üşenmek düpedüz tembellik mi?

Başka dillerde var mı bilmiyorum, ama İngilizce’de üşenmenin karşılığı yok. Onlar, mesela kalkıp bankaya gitmeye üşendiklerinde, “Şimdi bankaya gidemeyecek kadar tembelim,” diyorlar.

Nereden kaynaklanıyor olursa olsun,

bu günlerde oldukça sık, içinde bulunduğum bir hal üşenmek.

Yoksa “gittikçe daha sık içinde bulunduğum bir hâl,” mi demeliyim?

Kalkıp yemek hazırlığı yapmam lazım. Sarı fasulyeyi ayıklamalıyım, fasulye ile pişirmek için havuç, biber ve soğan doğramalıyım, pilav için pirinç ıslatmalıyım.

(Sarı fasulye, fasulyenin taze fasulye ile kuru fasulye arasındaki halidir. “Taze kuru fasulye” de diyebiliriz belki.)

Yapmam gereken sadece yemek pişirmek de değil.

Üşenmenin pasaport ve gümrük kontrolüne takılmış sayısız angarya var, yapılmayı bekleyen.

Üşenmesem hepsini sıralayacağım.

Acaba üşenmeyi fişten çekmeli miyim?

Oturup bir liste hazırlarım. Sabah erkenden kalkarım. Postane. Elektrik. Banka. Turkcell. Teker teker hallederim. Olur biter.
Üfff! 

Düşünmesi bile sıkıcı!

Üşenmenin evrim teorisinde yeri ne olabilir?

Demek istediğim; üşenme temel bir insan özelliği olarak bugüne kadar gelmişse, bir işe yaradığı için gelmiştir. Şöyle olmuş olabilir mi?

Sen ava çıkmaya üşendiğin için mağarada pineklersin. Dünden kalan mamut çorbasına razısın.

O, taze mamut bonfilesi ister. Yaba daba duu diye bağırarak hevesle mağaradan dışarı fırlar ve kılıç dişli bir kaplana yem olur.

O, genleriyle beraber ebediyete intikal eder. Sen, sağ kaldığın için genlerini bir sonraki nesle geçirirsin.

(Hiçbir erkeğin üşenmediği tek şey, genleri bir sonraki nesle nakletmek için girişilen iki kişilik etkinliktir. Kadınlar? Kadınları bilmiyorum. Onlar üşenebilir gibi geliyor.)

Devam ediyorum.

Üşenenler, üşenmeyenlere kıyasla daha uzun yaşadıkları için üşenme bir “en sağlamın sağ kalması” özelliği olarak, insan karakterinin bir parçası halinde, nesilden nesile bugüne kadar geldi, diyorum ben.

Acaba başkaları ne diyor diye internette ufak bir araştırma yapınca birçok Türk düşünürünün üşenme konusunda kafa patlattığını gördüm. Ekşi Sözlük’te “Çalışma” konusunda iki “Üşenmek” konusunda on beş sayfa var.

Gördüğüm bir başka şey, üşenmenin birçok üşengeçte suçluluk duygusu yarattığıdır. Üşenme tembellik olarak algılanıyor.

Kendinize eziyet etmeyin arkadaşlar.

Üşenme de bir aktivitedir - aktivite olmayan bir aktivite.

Bir şey yapmak ile bir şey yapmamak arasında, yapmamakta karar kılmaktır.

Bir Türk düşünürünün formülasyonu ile: Üşenmek=Özgürlük.

Keyfinize bakın!

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Her şey yerli yerinde

    Bugünlerde bana kıyametten bahsedenler çoğaldı. Dün gece yemekte arkadaşımın eşi birdenbire sordu. "Küresel ısınma gerçekten var mı? Ne oluyor?Yüzünde mutsuz ve endişeli bir ifade vardı. "Gerçekten dünyanın sonunu mu göreceğiz? Beni çok korkutuyor."Kocası, "İki haftadır ağlıyor" dedi daha sonra.Düny... DEVAMI>>

  • Şu anda penceremden içeri baksanız

    OZANKÖY Şu anda penceremden içeri baksanız yatakta bir adam göreceksiniz, ama orada iki kişi var ve ikisi de benim. Geceleri aynı anda uykuya dalıyoruz, ama uyanır uyanmaz iki kişiyim. Birim kalkıp aşağıya inmek, ateşi yakıp kahvaltı hazırlamak ve güne başlamak istiyor. Diğerim sıcak yorganların al... DEVAMI>>

  • Eğer bir şey hakkında konuşulamıyorsa

    Uykusuzluğa en iyi çare bol bol uyumaktır. Işık sesten hızlı gittiği için bazı insanlar ağızlarını açıncaya kadar zeki imiş gibi görünürler.Sorun bilgisizlik değildir. Bildiğini sanmaktır.Sadece kendi kazancı için yaşayanın ölümünden dünyanın kazancı olur.Ümit, lambasını yakmış sabırdır.Hiddet,... DEVAMI>>

  • Güneşte otlara uzanmış

    OZANKÖYGüneşte otlara uzanmış, atkım başımın altında yastık, bulutları seyrediyorum. Mavi bir merada küçük bir koyun sürüsü. Bulutlar öbek öbek batıdan doğuya gidiyorlar. Aynı anda şekil değiştiriyorlar. Bazıları, oklavanın altındaki hamur gibi, her yöne doğru genişliyor. Bazılarından parçalar kopuy... DEVAMI>>

  • Yaralı kartal

    OZANKÖYKöpek havlamasıyla sigara tiryakisi bir insanın gırtlak temizlemesini bir arada duyunca bahçe duvarının arkasındaki yoldan geçmekte olanın Ann olduğunu anladım."Ann, sen misin?""Benim."Bahçe kapısıyla taş duvar arasından kafamı gösterdim. "Buradayım."Hizamda hüzünlü bir yüz gördüm. "Ellerine ... DEVAMI>>

  • Kıbrıs'ta kumar oynayanlar ve oynatanlar

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) casino rezaletinden askerler (Türk askerleri) ve politikacılar (Kıbrıslılar) eşit derecede sorumludur.Askerler sorumludur, çünkü Kıbrıs polisi 1974'ten beri oradaki İçişleri Bakanlığı'na değil, askere bağlıdır. Casinoları denetlemek, lisans başvurularını sü... DEVAMI>>

  • Beyaz adam ve kedi

    OZANKÖYDün gece, 19. yüzyılın ortalarına doğru Amerika'nın batısında geçen bir film izledim. Bir sahnede Amerikalılar trenin penceresinden tüfekle ateş ederek keyif için bizon öldürüyorlardı. Meşhur naralarını atarak.Birkaç gün önce Amerika'nın Kansas eyaletinde oturan bir kadından aldığım mektupta ... DEVAMI>>

.