29 Eylül 2016 Perşembe

Kararım kararsızlık

Bir gece önce ertesi gün yapacaklarını kararlaştırmak, ertesi gün gelince hiçbirini yapmamak, elinde lokum gibi bir kitap koltuğa yayılıp okumakta olağanüstü leziz bir şey var.
 
Kararsızlık kararlılıktan daha eğlenceli olabilir mi?

Kararlı insan kararını verip uygulamaya koyar, kendini diğer ihtimallere kapatır.

Kararsız insanın önünde sayısız seçenek, verilmeyecek sayısız karar var.

Karar verme babında rüzgarlı bir günde kurutulmak için ipe asılmış ama mandalla tutturulmamış ıslak çamaşır gibiyim. Her an bir tarafa uçabilirim.

Nereye?

Nereye olursa.

Hep böyle miydim?

Aklıma birilerinin şu söyledikleri geliyor:

“Eskilerde çok kararsızdım. Şimdi? Şimdi o kadar emin değilim.”

Kararlı olduğum zamanlar ve şeyler de vardı ve var, muhakkak.

Adil olmaya, çalmamaya, haksızlık etmemeye, doğru söylemeye, hoşgörülü olmaya, doğaya saygı duymaya falan kararlıyım.

Bu liste oldukça uzun.

Ama ben bu kararlılıktan, yani devamlı doğru olanı yapmaya çalışmaya kararlı olmaktan bahsetmiyorum.

Bunlar için zaten kararlı olmak gerekmez.

Bir defa karar verdikten sonra sebatkar olmak gerekir.

Benim kararsız olmaya kararlı olduğum konular bunların dışında.

Mesela, bugünkü işimi yarına, yarınki işimi öbür güne bırakmakta kararım karardır.

Kararsız kişi (eğer benim gibiyse) karar veremeyen değil vermek istemeyen kişidir. Anı yaşar. Bu yönüyle insandan çok yabani bir hayvan gibidir.

Kararsızlar kararlılardan bilgedirler.

Birçok ülkede seçim öncesi dönemlerde en büyük çoğunluğu kararsızlar meydana getirir. Karasızdırlar çünkü kim iktidara gelirse gelsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilirler veya hissederler.

Kararsızdırlar ama akılsız değildirler. Bunun böyle olmadığını sanan bir site var. http://kararsizkalma.com/2505. Kararsızlar o sitedeki sorulara cevap vererek kendilerine en yakın partiyi bulabilirler.

Ama kararsızların sorunu hangi parti değildir. Herhangi bir partidir. Hangi partiye oy versem vereyim oyum boşa gidecek şüphesidir.

Girecektim o siteye, ama vakit harcamaya değer mi konusunda kararsız kaldım.

Kararsızlık bir yere gitmemek değildir. Vitesi boşa alarak gitmektir. Yerçekimi veya bu gibi durumlarda itici güç ne ise o seni götürür.

Bu gibi durumlarda hayat itici güç yerine geçer.

Kararsızlık seçenek zenginliği karşısında duyulan hayranlık hissidir – hepsinden istediği için dondurma kovalarının içindeki hangi dondurmayı seçeceğini bilememek gibi.

Kararsız kişi zararsızdır. Kararlı kişi zararlıdır.

Kolomb. Amerika’yı keşfetmeye kararlıydı. Ne oldu? Dünyanın gördüğü en büyük doğa ve yerli katliamının yolunu açtı. Yarı yolda niye dönmedin, hocam?

Napolyon. Moskova’da ne işin vardı kardeşim, efendi efendi Pinot Noir’ını yudumlayıp sağ elinin parmaklarını üçüncü ve dördüncü düğmenden içeri sokup Paris’te kasılmak varken.

İsa? İnsanlığı kurtarmaya kararlıydı o da. Hristiyanlık adına dökülen kanlarla bir okyanus daha oluşur.

Dünyanın başına ne geldiyse kararlı, bir defa karar verdi mi geriye dönmeyen insanlardan geldi.

Şüphe kotrasının güvertesinde, kendini nazlı kararsızlık rüzgârlarına teslim edenlerden değil.

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Çiçek delisi

    Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın oğlu olan II. Selim (1524-1574) çiçek delisi imiş.  Ünlü İngiliz botanist Anna Pavord’un Lale adlı kitabında* yazdığına göre, II.Selim 1574’te, şimdi Suriye’de bulunan Aziz bölgesinin yöneticisine bir ferman yollayarak İstanbul’d... DEVAMI>>

  • Başkalarının görmediği şeyleri görmek

    Ozanköy Artık mazeretim kalmadı. Yaz sona erdi, hava serinledi, günler kısaldı. Aylardır maviliğinden taviz vermeyen gökyüzünde, benim buraya değil, ama başka yerlere yağmur dökmeye başlayan bulutlar var. Artık bahçede çalışmaya başlamam lazım. İlk yapmam gereken nergis soğa... DEVAMI>>

  • Ağacın güzelliği en iyi nasıl görülür?

    Aynı anda, çok az insanın farkında olduğu, ama bildiğimiz dünyanın sonunu getirecek iki gelişme var. Birincisi; insanların çoğalması,  yaban hayatının süratle tükenmesidir. Dünya büyük bir “biyolojik yok oluş” sürecinden geçiyor. Doğanın sonu, tahmin ettiğinizden veya korktuğunuzda... DEVAMI>>

  • Notlar 4: Kitapların kitabı

    Sonsuz olmak fâni olmaktan daha sıkıcı olabilir. * Kitaptan başımı kaldırınca, gözlerimi bıraktığım yere geri çevirmek kolay olmuyor. Karşımda kitapların kitabı var: Dünya. Dünyanın gözlerime düşen parçası; ağaçlar, yapraklar, kelebekler, serçeler, deniz. Kır çiçeği gibi havaya serpiştirilmi... DEVAMI>>

  • Notlar 3: Bir kadına âşık olmanın verdiği özgürlük

    Ağaçlar çocuklar gibidir. Ufakken bakım isterler.*Fotoğraf çekiyordum, bıraktım. Şimdi gözlerimle fotoğraf çekiyorum.*Yaşlılık budur işte, dedi. Senin kontrol ettiğin şeyler seni kontrol eder.*Ana kız o kadar birbirlerine benziyorlar ki aynı kitabın iki nüshası gibiydiler. Ama birisi okunmuş, diğ... DEVAMI>>

  • Şüpheler, sivriler, Le Carré ve başka şeyler

    Şüpheler, endişeler, korkular, arzular, eksiklikler, tatminsizlikler. Rahatsızlık veren hatıralar. Yapılması ertelenen sıkıcı, ama kaçınılmaz işler. Senden istenenler ve senin başkalarından istediklerin. Gelen ve giden paralar ve ikisi arasındaki daralan mesafe. Yılların geçmesine rağmen çekicili... DEVAMI>>

  • Ninemin sandıktaki yüzü

    Her insan birçok insan olarak doğar, tek insan olarak ölür.Alman feylesof Martin Heidegger’e (1889 - 1976), atfedilen bu söz acaba doğru mu veya ne kadar doğru?Rahmetli ninem, onu kızdırdığımda, sağ elinin işaret parmağını sallayarak “Sandıktaki yüzümü çıkarırım haa,” derdi.Aşağıda, sokak kapısı... DEVAMI>>

.