1 Mart 2012 Perşembe
Zeki erkek seksi mi?
ZAMANSIZ YAZILAR
Aylak adam ve göbekli kadın
Başım çam ağacının toprağın üzerinde kalan kökünde, yatıyorum. Var olmakta büyülü bir şey var. İşte gökyüzü. İşte deniz. İşte ağaçlar. İşte iki keklik. İşte sessizlik… Bu ânı birisiyle paylaşmak istiyorum. Cep telefonumu çıkarıyorum ve yere uzanmış bacaklarımın kemerim... DEVAMI>>
Karşı koymadan
Ozanköy Sessizlik. Oturduğum yerden duyduğum tek ses serçelerin ötüşleri. "O kadar çabuk değil bayım, biz de varız" diyerek buzdolabı çalışmaya başlıyor. Şükür ki sesi serçelerinki kadar sürekli olmayacak. Alıştığımız hayat felç oldu. Artık her gün pazar. Dört günden beri cebimden para ç... DEVAMI>>
"Elveda Barbara seni seviyorum"
Önce kulakları çınlamaya başladı. Bir süre sonra sesleri olduklarından daha yüksek tonlarda duymaya başladı. En ufak sesler dayanılmaz gürültüler hâline geliyordu. Kulak tıkacı kullanmaya başladı, ama derdine deva olmadı. Bu iki belirtinin bir arada ortaya çıkması ender görülen bir şeydi. Dokto... DEVAMI>>
Kaleburnu'na sahilden bir yolculuk
Yalnız başına yaşamayı seven biri olduğum için eve kapanmak vız gelir diye düşünmüştüm ama sokağa çıkma yasağı açıklanır açıklanmaz sokağa çıkmak için yanıp tutuşmaya başladım. Ve göz açıp kapayıncaya kadar Kaleburnu’ndan hellim almayı yapılacak işler arasında baş sıraya çektim. Eskilerden ... DEVAMI>>
Lahanalarla uğraşırken
Dünya batmakta olsa bile bahçemizle uğraşmaya devam edelim. "Bahçemde lahanalarımla uğraşırken öleyim," diyen Montaigne (1533-1592) gibi, bahçemizde lahanalarla, hatta bahçemiz olmasa da… Saksılar da bir bahçedir. Erikler çiçek açtı. Komşum, ağacın her bir dalına değişik bir erik türü aşıladığı için... DEVAMI>>
Kudüs yıldızı
Ozanköy Bugün acelem yok. Başka günlerde de yoktu, ama bugün, hiç ama hiç yok. Duruyorum, duraklayan hayatın sessizliğinde, zaman yavaş bir nehir gibi bacaklarımın arasından akıp gidiyor. Haftada iki gün gelen bahçıvan uğruyor. Şöminenin küllerini alıyor, kazanı odunla, sepeti tutuşturucu ... DEVAMI>>
David’in müslisi ve benimki
Epey zaman önce bir gün İngiliz bir arkadaşımdan telefon aldım. Beni köydeki bir lokantada kutlayacağı sekseninci doğum gününün akşam yemeğine davet ediyordu. "Tabii gelirim," dedim ve kendimi, son yıllarda ilk ve son defa, katılanlar arasında en genç kişi olduğum bir davette buldum. Konukların... DEVAMI>>