7 Mart 2012 Çarşamba

Erkek aslan olmak kolay değil

Erkek aslanın neden yelesi var? Bilinmiyor. Bir teoriye göre yele savaşırken aslanın boynunu korur, ölümcül yara almasını önler.
Bir başka teoriye göre aslanın içinde yaşadığı sürüye hâkim olmasına yardımcı olur. Sağlık ve güç göstergesi olarak dişileri çeker, erkekleri caydırır. Kural olarak, diyor konunun uzmanları, yele ne kadar gür ve koyu ise aslan o kadar sağlıklı ve dişiler için o kadar çekicidir.
Aslanlar gruplar halinde yaşar. Tipik bir toplulukta 20 dişi, yavrular ve bir iki erkek bulunur. Erkeklerden biri ailenin reisidir ve bu ona gruptaki dişilerle çiftleşme tekeli verir.
Erkek aslan günde kırk defaya kadar sevişebilir. Ama, bu imtiyazını korumak için, yerini alıp dişilerle çiftleşmek isteyen genç aslanlarla savaşıp onları yenmek zorundadır. Bu gibi kavgalarda, genellikle, her iki aslan da yaralanır. Bazen biri veya her ikisi de ölür.

Eğer genç aslan yaşlıyı yenerse ilk yaptığı iş devrik kraldan olan bütün küçük yavruları öldürmektir. Bu bakımdan Fatih’ten sonraki Osmanlı sultanlarına benzer.
Yavrularını öldürmesi süt veren dişi aslanların birkaç gün içinde kızışmasına ve çiftleşmeye hazır olmasına neden olur.
Bu şekilde, doğa, sürüdeki en güçlü erkeğin genlerinin bir sonraki kuşağa geçmesini sağlar.
Erkek aslan reisliği ele geçirdikten sonra avlanmaktan vazgeçer. Bu işi onun için haremi yapar.
Yenilen aslan ise sürüyü terk eder ve hayatının geriye kalan bölümünü yalnız bir göçebe gibi geçirir.
Aslanlar doğada on dört yıl civarında yaşar. Ama on yaşından büyük erkek aslan bulmak zordur. Gençlerle sürekli kavga ve yalnızlık sonlarını erken getirir.
Sağlık ve testosteron düzeyinin göstergesi olarak yele hem reklam hem de caydırıcılık işlevi görür. Genç aslanlara reisin yaptığı kavgalardan yenik çıkmadığını ilan eder. Çünkü kavgada yenilen aslanın yelesi dökülür.
Bunu geçenlerde bir kitapta(*) okuduktan sonra aklım insan psikolojisine gitti.

Aslanda yele düşmesi olarak beliren yenilgi, acaba insanda ruhsal rahatsızlık olarak mı kendini dışarıya vurur?
Yenilgi, zorlukla başa çıkamamak, işsizlik, statü kaybı, taciz veya tecavüz gibi olaylarla karşılaşmak genellikle insan psikolojisini olumsuz etkiler.
Bu ve benzer olumsuz ruh hallerinin nedenlerini genetik faktörlerde, beyindeki kimyevi dengesizliklerde aramak yerine çevrede, toplumda, ailede mi aramak gerek?
Tecrübe, eğitim, sosyal etkileşme beyni etkiler ve istikrarlı ve kalıcı değişiklikler meydana getirir. Sosyal çevre ruhsal bozuklukların gelişmesinde önemli bir faktördür. Bunun çözülmesi için sosyal bilimler öne çıkarılmalıdır. Aksi takdirde, psikiyatrik bozukluklar, aslanın neden yeleye sahip olduğu gibi muamma olarak kalmaya devam edecek.

*Ghosts of Tsavo (Tsavo ’nun Hayaletleri)/Philip Caputo.

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Sulu bir yazı

    Hasta oluyorum galiba, diye düşündüm. Biraz ateşim vardı ve kendimi bitkin hissediyordum. Saat yediyi biraz geçiyordu. Yeni karanlık olmuştu.  Dokuza kadar televizyonda bir şeyler izlerim sonra kalkıp yatarım, diye içimden geçirdim, şimdi yatarsam saat üçte uyanırım ve horozların k... DEVAMI>>

  • İncir ağacı

    Hiçbir şeye güvenemezsin.  Bunu bütün bitkiler gibi incir ağacı da biliyor. İncirin içinde yüzlerce tohum olması bu nedenledir. Ağaçta onlarca incir, her bir incirin içinde yüzlerce tohum.  İncir ağacı yukarı doğru büyüyor, meyveleri kuşlara daha yakın olsun, onları daha kolay ... DEVAMI>>

  • Dokunduğu her şey daha çok oluyor

    İstanbul’da fırtına alarmı verilmiş.Taşan yağmur suları, direk deviren rüzgârlar, dolu bekleniyormuş.  “Belki bize de geliyor,” diyor arkadaşım.  Başımı kaldırınca bulutsuz, içine süt katılmış gibi maviliği azalmış bir gök görüyorum.  “Gelmez.”  Oysa neredey... DEVAMI>>

  • Kurak bir ayda yağmur bekleyen yaşlı bir adamım

    Bahçede oturuyorum ve rüzgârın salladığı ağaçları seyrediyorum. Beni bu rüzgâr kandırdı da bahçeye çıktım. Hava serinledi, sonbahar nihayet geldi sandım. Ama serinlemedi. Rüzgâr sallıyor ama serinletmiyor. Düzenli sulanmayan ağaçlarda Nisan’dan bu yana süren yağmursuzluğun yaprak y... DEVAMI>>

  • Hep aynı şeydir dönüp dolaşıp gelen

    Uyandığımda oda güneşsizdi. Ya güneş daha doğmamıştı ya da hava kapalıydı. Uzanıp baktığım saat onu on geçeyi gösterdi. “Sen uyku şişkosusun, oğlum,” dedim kendi kendime, şımarık bir esnemeyle. “Uyku tiryakisi.” Pencereleri açtım. Geceleyin biraz yağmur yağmıştı. Rüzgâr dalları sallıyordu.... DEVAMI>>

  • Dondurma ve hellimli

    Köydeki bakkalda para ödemeye çalışırken iki çocuk yaklaştı ve yanımda sıraya girdi. Bir kız ve bir oğlan. Kız 5-6, oğlan 3-4 yaşlarında olmalı. Kızın bir elinde bir külah dondurma diğerinde bir banknot vardı. “Dondurma kaç para?” diye sordu külahı bakkala göstererek.  “Beş lira.”&... DEVAMI>>

  • Venüs’te hayat

    İnsanoğlu on yıllardan beri değişik yöntemlerle uzayda canlı arıyor. Bu yöntemlerinden biri teleskoplarla gezegenlerin ve ayların atmosferinde biomarker, biyolojik emare aramaktır. Biomarker’ler canlılar tarafından üretilen moleküller, gazlar vesairedir. Bundan birkaç gün önce bir grup Galli ... DEVAMI>>

.