10 Aralık 2020 Perşembe

Yol kenarı çayır çimen

Birkaç ay önce onu Lapta’daki evinde ziyaret ettiğimde sanatçı dostum Hikmet Uluçam bana bir torba dolusu tohum verdi. Yabani çiçeklerden toplamış. “Bunları bahçene saç, göreceksin ne güzel çiçekler çıkacak,” dedi. 

Hikmet için sanatçı dedim, ama o sanatçılığının yanında belki de Kıbrıs’ın en usta, en çevreci bahçıvanıdır. İlkbaharda birkaç günlüğüne ziyaretçilerine açtığı bahçesi adanın öz çiçekleri ile dolu bir cennettir. 

Torbayı alıp eve geldim ve yağmurlar başladıktan sonra içindeki tohumları ara ara avucumda toplayıp eski zaman çiftçileri gibi toprağa attım. Bakalım neler çıkacak. 

Dizimin dibinden ayrılmayan okuyucularım hatırlayacaktır: Üç dört yıldır, aslında bir tarla olan bahçemi sürdürmüyorum ve toprağını başka bir şekilde rahatsız etmiyorum. Orasını yabani çiçeklerle dolu bir çayırlık hâline getirmek istediğim için yaptım bunu. Kendi hâline bırakılan toprak gücünü toplayacak, aşınmanın ve sürekli ekim altında bulunmanın hâlsizliğinden kendini kurtaracak. Zamanla adadaki yabani çiçekleri bağrına çekecek. Çekmeye başladı bile. Her ilkbaharda daha önce görmediğim kır çiçekleri görüyorum ve bunların tohum dökerek kendilerini çoğaltmalarını. 

İklim değişikliği doğadan aldıklarımızı ona geri verme zamanının geldiğini haber veren bir tehlike çanıdır. Bu çanı herkes duymalı. 

Dünyayı elbirliği ile viraneye çevirdik, elbirliği ile mamur etmeliyiz. Maalesef, biz Kıbrıslı Türklerin çoğu doğaya karşı sağır ve kör olduğu için hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyoruz. 

Köylerde ve kasabalarda daha birkaç yıl öncesine kadar çiçekli birer çayır olan yol kenarları rant uğruna beton kaldırımlarla doldurulmakta. Müteahhitler, yeni ev yaptıranlar ağaç ve çiçeğe yer ayırmadan arsaların her santimetre karesini ev, garaj veya çimentodan yapılmış bloklarla doldurmakta. 

Bu konulara öncelik tanıması gereken politikacılar, üst düzey bürokratlar, belediyeler ve fikir önderleri ise incir çekirdeği doldurmakla meşgul. Yeni yapılan yol kenarlarının çiçekler ve otlarla çayırlaştırılması, yol ihalesinin bir parçası hâline getirilmelidir. Köylerde ve taşra özellikli yerlerde yol kenarlarına kaldırım yapılmamalı, yapılanlar sökülmelidir. İnşaat alanları daraltılmalı, yeşil alanlar genişletilmelidir. 

Çöküş zamanlarında değişik şeyler yapmak zorundayız, çünkü eski yöntemler geçerliliğini yitirmiştir. KKTC doğaya ilan ettiği savaşı durdurmalı, geri çekilmelidir çünkü giriştiği bir savaş değil intihardır. Doğa pısmış gibi görünse de yumruğunu patlatacaktır. Covid-19 bunun ilk işaretidir. Doğayı eski hâline kavuşturmak bir kurtuluş savaşıdır – hem doğa hem insanlık için. Hiç kimse katkı yapmaktan muaf, hiçbir ülke, KKTC gibi tanınmamış ve geri olsa bile, yükümsüz değildir. Beton yerine tohum etmek tahmin ettiğinizden de kolaydır ve çiçek betondan sağlıklıdır. Rantı ise çocuklarınıza ve torunlarınıza miras olarak bir cehennem değil, yaşanabilecek bir dünya bırakmaktır.

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ
Diyalog Gazetesi

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Gece geç vakitte mesaj atan kadına mektup

    Dün gece açtığınız konu ile ilgili olarak size düşüncelerimi söylemek ve bir şiir göndermek istiyorum.İnsan ikidir: Vücut ve ruh. Vücut yaşlanır, harap olur, çöker. Ruh yaşlanmaz. Olgunlaşır. Ve hep genç kalır.Kendi deneyimimden söylüyorum bunu.Herkes için aynı mı, bilmiyorum ama böyle olduğunu s... DEVAMI>>

  • Tanrı’ya inananların kaçına Tanrı inanıyor?

    Haftada bir defa temizliğe gelen kadın, mutfak lavabosunda börek tepsisini ovarken başını çevirdi ve beklemediğim bir soru sordu.“Cennet ve cehenneme inanıyor musun?”Birkaç aydır gelip gidiyordu. Konuşkan bir kadındı. Ama din konusunu daha önce hiç açmamıştı.İhtimal, Ramazan ayında olduğumuz için ö... DEVAMI>>

  • Eğer yüreğinizde özgürlük yoksa

    "Eğer yüreğinizde özgürlük yoksa hiçbir zaman kendinizle gerçekten barış içinde olamazsınız.”Amerikan yönetmen Oliver Stone’un bu sözlerini birkaç gün önce Guardian Gazetesi’nde çıkan söyleşisinde okudum.Kariyerinden bahsediyordu, sadece istediği filmleri çektiğinden, bunu yapabilme özgürlüğünü kor... DEVAMI>>

  • Benim olan ve olmayan bahçe

    Dalları neredeyse kapıdan mutfağa giren kayısı ağacında öten bir saksağan var.Orada ne yaptığını biliyorum.Her sabah bu saatlerde geliyor.Limon – bahçemdeki kedi– tabağında mama bırakmışsa, ki hep bırakıyor, eşini yemeğe çağırıyor.Artık biraz saksağanca bildiğim için ötüşleri anlayabiliyorum.Sakin... DEVAMI>>

  • İçinde balıktan çok plastik olan deniz

    Altında yaşadığımız kötü haber bombardımanının içindeki en kötü haber, benim için, çevre ile ilgili olanlardır. Cinayetler, ırza geçmeler, terör, despotluk, savaşlar ve bunlara benzeyen diğer korkunçluklar, insanın nerede biteceği yavaş yavaş ortaya çıkan yolculuğunun doğal yoldaşlarıdır. İnsan, fel... DEVAMI>>

  • Kaymağı alınmış

    Modern yaşamı çekilmez yapan şeylerden biri, insanın istesin istemesin, karşısındakinden almak zorunda kaldığı sağlık ve besin tavsiyeleridir.Herkesin, her hastalık için önereceği bir ilaç veya başka bir şey vardır.Grip oldum demeye görün, mesela.Karşınızdaki size kesinlikle ona iyi gelen bir içecek... DEVAMI>>

  • Ölü yılanların ruhu

     Akdeniz Köyü, GirneAkdeniz Köyü’nün upuzun sahilinde yürüyecektik, sonra oradaki lokantada öğle yemeği yiyecektik.Keyifle yola çıktık, ama bu hâlimiz uzun sürmedi.Köyü geçip bodur çam ağaçlarının arasından deniz kıyısına giden toprak yola girdikten az sonra, yolda ölü bir yılan gördük. Eceliyl... DEVAMI>>

.