3 Eylül 2020 Perşembe

Hava geçirmeyen pencereler

Bild Gazetesi ona “Almanya kelimesi sizde ne duygu uyandırıyor?” diye sorduğunda Şansölye Angela Merkel “Aklıma hava geçirmez pencereler getiriyor,” diye cevap vermiş. “Başka hiçbir ülke böyle hava geçirmez güzel pencereler yapamaz.” 

Bild’in sorusu bizde hiçbir politikacının aklına hava geçirmez pencereler getirmezdi. Bizde hava geçirmeyen pencereler yoktur çünkü. 

Ankara ve İstanbul’da yaşadığım yıllarda, oturduğum hiçbir evin pencereleri tam değildi. Bazıları hiç açılmıyordu, bazıları tam kapanmıyordu, çoğunun aralıklarından rüzgârlar eser, pervazlara is birikintileri bırakırdı. 

Boğaz’a bakan duvardan duvara penceresi Karadeniz’den gelen rüzgârlara açık olduğu için İstanbul Yeniköy’deki dairemizin salonunu kış aylarında kapatırdık. Ozanköy’de oturduğum evin ahşap pencereleri, panjurları ve sineklikleri de hatalıdır. 

Çerçevesine tam oturan hiçbir pencereye ve kapıya sahip değilim. İdare ediyorum. Türk olmak, idare etmek değil midir? 

İngiliz dilinde, Türkçe’de tam karşılığı olmayan precision diye bir kelime var. Precision herhangi bir şeye tam ve hatasız olma özelliğini veren şeydir. Kelime o şeylere verilen addır. Eğer bir şey bilinmiyorsa o şeyin adı olmaz. 

Bizde precision kelimesinin birebir tercümesi yoktur, çünkü genelde tam ve hatasız iş yapma ustalığına sahip değiliz ve niteliksizliğe o kadar alıştık ki tam ve hatasız iş talebimiz de yoktur. 

Bild Gazetesi herhangi bir Türk liderine “Türkiye kelimesi sizde ne duygu uyandırıyor?” diye sorsa, hava geçirmeyen güzel pencerelerimiz olsa bile “Aklıma hava geçirmez pencereler getiriyor,” demezdi. Vatan- Millet-Sakarya derdi. Pardon. Atatürk’ü küçültme kampanyası faal olduğu için belki Sakarya demezdi. Onu çıkaralım. 

Merkel Almanya ile böbürlenmemek, milliyetçilik ve hamaset lâfları etmemek için hava geçirmeyen pencereleri konu etti. İki dünya savaşına neden Almanya’da bu tür sözler hoş karşılanmaz. 

Bir şeyi tam ve eksiksiz yapmak için iyi ölçü almak ve imalatta bu ölçüyü olduğu gibi tekrar tekrar uygulamak gerekir. Artık cep telefonları ile bile mükemmel ölçü almak mümkün iken bu o kadar zor değil gibi görünür. Ama çok zordur. 

Kusursuz iş yapmak karmaşık şeylerin ürünüdür: eğitim, kültür, sağlam ahlâklı olmak, yarım iş yapmayı sevmemek, yaptığı işten gurur duymak, kendine saygı vesaire… Bütün bunlara sahip olmak, milletçe sahip olmak, kökleri eskilere giden bir birikim gerektirir. Vatan-Millet-Sakarya ise kolaydır, yukarıda saydığım özelliklerin hiçbirini gerektirmez. Özellikle hava geçiren pencereleri olan evlerde yaşamaya alışmışsanız…

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ
Diyalog Gazetesi

ZAMANSIZ YAZILAR