30 Temmuz 2020 Perşembe

Kim ne kadar uygardır?

Kişinin ne kadar uygar olduğunun en önemli ölçüsü kendisi gibi olmayanlara karşı ne kadar hoşgörülü olduğudur. 
 
Beyaz iseniz siyahlara, erkek iseniz kadınlara, zengin iseniz fakirlere, heteroseksüel iseniz eşcinsellere, Türk iseniz Kürtlere, Sünni iseniz Alevilere, Amerikalı iseniz Afrikalı veya yerli Amerikalılara, Rus iseniz Çeçenlere, Çinli iseniz Uygurlara, yerleşik iseniz göçmenlere kendinizden olanlar kadar iyi davranıyor musunuz? 
 
Konumuz budur. İddiam da şudur: İnsanın yaradılışından gelen özellikler arasında en cılız olanı hoşgörüdür. 
 
Bir tarifi ile yabancı veya farklı olan her şeye karşı düşmanlık olan hoşgörüsüzlük insanın temel güdülerinden biridir. İnsan dünyaya hoşgörüsüzlükle geldi. Hoşgörüsüzlüğün birçok çeşidi var. En yaygın olanı toplulukların kendilerinden olmayanlara karşı gösterdiği hoşgörüsüzlüktür. 
 
Araştırmalar dünyanın en barışçıl toplumlarından olan bazı Amazon kabilelerinin kendi mensupları arasında çatışmasızlık kural iken yabancılara inanılmaz gaddar davrandığını gösteriyor. Kabile mensupları arasında uyum varken komşu kabilelerle bile ilişkileri kaba kuvvet belirliyor. 
 
Bunu anlamak kolaydır: bir başka kabile çevredeki doğal kaynaklara rakiptir. Çok doğal kaynağa sahip olan neslini en kolay sürdürür. Bu nedenle şiddet kullanarak onları bu kaynaklardan uzak tutmalıdır. 
 
Hoşgörüsüzlük birçok kazanda pişer, bunların en büyükleri din ve ulus kazanlarıdır. İnsan kendisi gibi olan, kendisiyle aynı din ve milliyetin etiketini taşıyan, aynı geleneklere, cinsel eğilimlere sahip, hatta benzer giyinen ve benzer saç tıraşını yaptıranlarla beraber yaşamak ister. Onların arasında rahat eder. 
Standarttan sapanı, güzellikle veya zorla, yola getirmek ister. 
 
Bu özellikler bazı hayvanlarda da var. Ana ördek, yavrularına yaklaşan veya aralarına girmeye çalışan ördek yavrularını kaçırır veya öldürür. Ana ördeğin bütün yavruları beyaz bir tanesi siyah ise onu telef eder. 
 
Hoşgörüsüzlüğe tahammül etmek hoşgörü değildir. Hoşgörü ölçüsüne göre uygar olan millet yoktur, çok az da insan vardır. Hoşgörü güçsüzlüğün değil güçlü olmanın kanıtı ise o zaman dünya zayıf insanlarla doludur. Hoşgörüsüzlük bencilliğin ve benmerkezciliğin zaferidir. Hoşgörüsüzlük insanlığın ilkellikten kurtulamadığının en büyük kanıtıdır. İnsanın uzaya açılma, başka gezegenlere yerleşme, başka yaratıklarla buluşma hayalleri var ama bu olmayacak çünkü uzay ilkel yaratıklara geçit vermeyecektir. Uzayın baş döndürücü mesafeleri insan gibi vahşi yaratıklara karşı bir cordon sanitaire’dir. Hoşgörüsüzlüklerimizle hoşgörü arasında devasa bir mesafe var. Hoşgörü menziline erişmek için daha yola çıktık bile denilemez.

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ
Diyalog Gazetesi

ZAMANSIZ YAZILAR