23 Temmuz 2020 Perşembe

Beni öldürmeyen şey güçlendirir mi?

Çekilmesi en kolay acı başkalarının çektiğidir derler ama bu doğru değildir. 
 
Bu kural ... Böyle bir kural varsa ... Bana uymaz. 
 
Benim için çekilmesi en kolay acı kendiminkidir. Çekilmesi en zor acı ise sevdikleriminki. Sevdiklerim acı çekiyorsa, mutsuzsa, sızlıyorsa, hayat benim için tahammül edilmez olur. 
 
Dünya tekin bir yer değildir. İnsan bunu bilir ve fikren kendini kötü şansa hazırlar. Ama kötü şans çarptığı zaman anlar ki hazırlanılması mümkün olmayan bir şeye hazırlanmaya çalışmış. 
 
Dualar, Buda, Zen, Stoacı felsefe, nazar boncukları, muskalar kötü şansı uzak tutmak veya geldiklerinde onlara dayanabilmek içindir. Ama felâket yanınıza oturup kolunu omzunuza attığında bunların hiçbiri işe yaramaz. 
 
Hayat çok yaratıcıdır. Şeytanın aklına bile gelmeyecek şanssızlıklar, melanetler, felâketler yağdırır. 
 
Gladyatör filminde feylesof Roma İmparatoru Marcus Aurelius (121-180), generaline: “Ölüm sana gülümsediğinde senin de ona gülümsemekten başka yapacağın bir şey yoktur,” der. 
 
Ama ölüm bir sevdiğine gülümsediğinde? Ona da gülümseyebilecek miydi? O gülümsemeyi gördüğünüzde yüzünden silmek, uzağa itmek istersiniz ama becerebilir misiniz? Ölümden korkmayabilirsiniz, ama sevdiklerinizin ölümünden? “Onun hayatını alma, benimkini al,” dersiniz ama ölüm tüccar değildir, takasa yanaşmaz. 
 
“Beni öldürmeyen şey güçlendirir.” Friedrich Nietzsche (1844-1900). 
 
“Herhangi bir insanın ölümü beni azaltır çünkü insanlığa ilişiğim, bu nedenle çanlar kimin için çalınıyor diye öğrenmek için birisini yollama; senin için çalıyor.” John Donne (1572-1631). 
 
“Uzun hayat veya kısa, ölüm hepsini aynı yapar; çünkü artık var olmayan şeyler için uzun veya kısa yoktur. Yerini başkalarına bırak, başkalarının yerlerini sana bıraktığı gibi. Yüz yıl sonra hayatta olmayacağımıza ağlayıp sızlamak yüz sene önce hayatta olmadığımıza üzülmek kadar budalalıktır”. Montaigne (1533-1592). 
 
Bu sözlerin hepsi sağlar tarafından edilmiştir ve teselli etmiyor. Evlâdınızı kaybetmeniz sizi öldürmez ama güçlendirmez de. Başkasının cenazesinde çalan çan sizin için çalmıyor, sizin için çalan çanı duymayacaksınız. 
 
Montaigne’e gelince... Onun hayatındaki en önemli kişi, arkadaşı Étienne de La Boétie (1530-1563) idi. Boétie genç yaşta âniden dizanteriden öldüğünde hayatında yarattığı yoksunluktan hiçbir zaman kurtulamadı. Bazıları arkadaşının ölümünden altı yıl sonra Montaigne’in ünlü denemelerini yazmaya başlamasını, onun yarattığı boşluğu doldurma çabasına veriyor. 
 
Felâket size değil sevdiklerinize geldiğinde, bazı acıların tesellisi olmadığını, bazı yasların bitmeyeceğini anlarsınız. Anlamaya çalışmak yerine kabullenmek düşüncesi, kaderin bizi umursamadan şekillenmesinden gelir. “Harikalarını yaratmak için Tanrı esrarengiz bir şekilde yürür,” derler. Felâketlerini yaratmak için de…

www.diyaloggazetesi.com ==> OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ
Diyalog Gazetesi


ZAMANSIZ YAZILAR