7 Eylül 2019 Cumartesi

Arı kuşları nerede?

Bu yaz hiç arı kuşu görmedim.

Her yaz bu göçmen kuşlar günde birkaç defa bahçeme uğrar, elektrik tellerinin üzerinde dinlenir, öterdi. Seslerine, renklerine ve narin, acelesiz uçuşlarına bayılırdım. Geldiklerini duyunca bahçeye çıkar, onları seyrederdim.

Bir gün gelmeyeceklerini biliyordum. Bir gün hiçbir göçmen kuş göçmeyecekti, yok olacaklar veya sayıları göçmeyi lüzumsuz kılacak kadar azalacaktı. Ya da bulundukları yer o kadar ısınacaktı ki daha sıcak bir yere göçmek gerekmeyecekti.

Arı kuşlarının bir gün gelmeyeceklerini biliyordum ama bunun bu kadar çabuk olacağını düşünmüyordum. Ben öldükten sonra, diye düşünüyordum. Daha birkaç yıl gidip gelirler zannediyordum.

Bir zamanlar ara sıra bahçemde keklikler öterdi. Sanırım yaratıklar için sürekli doldurduğum taş kaplardan taze su içmeye gelirlerdi.

Orman yürüyüşlerimde muhakkak keklik sesini duyardım. Birkaç defa bir anne ile yavrularının sıra hâlinde yürüdüğünü görme mutluluğunu yaşadım. Kimi zaman yakınımdan gürültülü kanat çırpışlarıyla kalktılar ve ödümü patlattılar.

Artık ne bahçeme geliyorlar ne de ormanda seslerini duyuyorum. Ormanda başka kuş sesi de yok. Ara sıra bir üveyik belki, ama o kadar.

Kuş seslerinin yokluğu ormanın özelliği hâline geldi.

Sabahları yüzerken bazen batıya doğru uçan göçmen kuş sürüleri görüyorum. O sürüler de küçülmüş gibi geliyor. Eskiden bana büyük zevk veren bu göçlerde, şimdi bir daha geri dönmeyecek birini uğurlamanın hüznünü hissediyorum.

Ronald Reagan’ın (1911-2004) Başkan seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı’na atadığı James G. Watt’ın ilk işlerinden biri, görevi insan sağlığı nedeniyle ortamı sessizleştirmek olan Gürültüyü Azaltma Dairesi’ni kapatmak olmuş.

Neden diye sorulduğunda “Gürültü güçtür” demiş. “Toplum olarak ne kadar gürültücü olursak başkalarına o kadar güçlü görünürüz.”

Politikacıların çok aptal lafını dinledim ama James Watt’ınki kadar gerizekâlısına rastlamak kolay değil.

Ama belki insanların çoğu Watt gibi düşünüyordur. O zaman ne kuşa ne de kuş ötüşüne ihtiyaç var. Ne de önlerine engel çıkmasa şarkıları bulundukları yerden dünyanın etrafını dolaşıp yedi saatte onlara geri dönecek balinalara ve balina şarkılarına.

BirdLife International adlı kuruluşa göre 11,000 kuş çeşidinin yüzde kırkının sayıları azalmakta. Her sekiz cinsten biri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

Yok oluşlarının bütün nedenleri insan kaynaklıdır ve avcılık bunların başında gelmektedir.

Bu arada, Kıbrıslı Türk avcılar bir kalabalık hâlinde Başbakanlığa yürüyüp ava açılacak sahaların genişletilmesini, hatta narenciye bahçelerini de içine almasını istemişler. Avcılık onlara babalarından ve dedelerinden intikal eden bir gelenekmiş ve önlenemezmiş.

Ne dünyadan habersiz, ne duyarsız, ne bencilce ve cahilce laflar.

Öldürme değil yaşatma çağıdır çocuklar.

Aksi takdirde torunlarınıza tüfekleriniz miras kalacak, ama kuşlar değil.

*

Arı kuşları yok olmuş olamaz, değil mi? 

Gelmişlerdir de bana uğramamışlardır…


2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • ÇAM AĞACI BANA SESLENDİ

    Çam ağacı bana seslendi ve “Beni, olduğum yerden üç metre kuzeye dikmeliydin” dedi. Eve gidip metreyi aldım, ölçtüm. Ve ona, “Üç metre ve on beş santimetre deseydin daha doğru olacaktı,” diye cevap verdim. "Ukala! Ben yuvarlak konuştum.” “Haklısın. Acemiydim. Seni yanlış yere, diğer ağaçların çok... DEVAMI>>

  • KATERİNA’NIN FALI

    Konserden sonra, bazı dinleyiciler, resitalin verildiği küçük salonun yanındaki uzun bir masada ikram edilen makarna ve şaraba davetliydi. Ben değildim. Gitmeye hazırlanırken bir arkadaşım kolumdan tuttu. “Kal,” dedi. Ben davetliyim, sen de benim davetlim ol.” Katerina ile tanışmam bu vesile i... DEVAMI>>

  • UYKUDAKİ GELİNCİKLER

    Büyük yangından sonra uzun zaman adaya dönemedim. Sert rüzgarların önüne kattığı alevler Beşparmak ormanlarının yarısından çoğunu yaktı. Akdeniz’de yangından sonra bir ormanın yeniden olgunlaşması için en az otuz yıl geçmesi gerekir. Çocukluğumdan beri tanıdığım yerleri artık hiçbir zaman eski ol... DEVAMI>>

  • TAKIYORUM KANATLARIMI

    “Vakti boş geçirmek, boş işlerle uğraşmaktan iyidir” derler.  Derler ama hangi iş boş, hangisi değil, söylemezler.  Hangi iş boş, hangi iş dolu? Hangi iş yapmaya değer? Hangi işi yapmak vakti boş geçirmekten daha iyi?  Serçelere sordum. “İş mi? O da ne?” dediler.  “Biliyorsu... DEVAMI>>

  • ÜMİT TRAFİK KAZASINDA ÖLÜR MÜ?

    “Milli Piyango hesap yapmasını bilmeyenlerden alınan bir vergidir” derler.  “Kazanma şansının ne kadar küçük olduğunu hesaplayabilenler almaz,” demek istiyorlar.  İngiliz piyangosundan büyük ikramiye kazanma şansı 14 milyonda bir imiş.  Bir hesaplamaya göre, Türkiye’de bu şans dah... DEVAMI>>

  • CANSIZ CANLI CANSIZ

    Bahçede nereye baksam yapılması gereken bir iş görüyorum. Çapa isteyen güller, altlarına destek konması gereken dallar, alınması gereken budaklar, aşılanması gereken genç ağaçlar, yolunması gereken otlar, dikilmesi gereken fidanlar, kesilmesi gereken kuru dallar, toparlanması gereken odunluk, tami... DEVAMI>>

  • OSMANLI SÜTLAÇLI SABIR

    Dün sütlaç yaptım. Aslında marketten alınan sütle sütlaç yapılmaz. Tatsız, kişiliksiz, oynanmış, saflığını ve doğallığını yitirmiş bir süttür o; dünyadaki birçok şey gibi. Süt taklidi yapan bir süttür. Beyazlığı bile sanki yapaydır. Çobanın kırlarda otlattığı hayvanın sütünün tadı, yoğunluğu ... DEVAMI>>

.