14 Mayıs 2016 Cumartesi

Ben burada ne yapıyorum?

Hiç kimse bizi burada zorla tutmuyor.

Kendi isteğimizle burada duruyoruz. 

Özgürüz.

İstersek gidebiliriz.

Bir kutu uyku hapı. Uçurumdan aşağı. Bir kurşun.

Doğduğumuz andan öldüğümüz ana kadar vücudumuzun her hücresi bizi yaşatmak için, çoğu zaman bize rağmen, bizden bağımsız olarak uğraşır. Buna karşı durarak hayata son vermek kolay değil - yaşam en muazzam güç, çünkü.

İnsandan başka kendini öldüren yaratık yok.

Balinalar? Balinalar kendilerini karaya vurup intihar ediyor görünüyorlar ama bu doğru değil. Denizi onlar için çekilmez hale getirerek kendilerini öldürmeye zorlayan biziz. Onlara yaptığımız, arkasında durduğumuz kişiyi uçurumdan aşağı itmekten farksız değil.

Gerçekte, bütün canlıların arkasında duruyoruz ve her birini teker teker uçurumdan aşağı yuvarlıyoruz, onlarsız hayatın ne kadar yalnız olacağının farkında olmayarak. 

İnsanın kendini öldürmesi zor ama imkânsız da değil.

Ama gitmiyoruz.

Buradayız.

Bizden bağımsız olarak çarpan kalbimiz bize sormadan, kendi kararıyla duruncaya kadar da burada olacağız.

Burası neresi? Herhangi bir yer. Dünyanın herhangi bir yeri aynı dünyadır ve herhangi bir insan aynı insandır.

Eğer burada isek burada nasıl yaşanacağını öğrenmemiz lazım. Bu öğrenmeyi herkes bir başına yapmak durumundadır. Herkese uyan bir giysi yok.

Her kişi “Ben nasıl bir insan olmalıyım,  istemeden sahip olduğum bu hayatı nasıl yaşamalıyım?” sorusunu sorabilir ve cevap arayabilir.

Kişi bu soruyu sormakta veya sormamakta, cevabını aramakta veya aramamakta ve ona göre yaşamakta veya yaşamamakta hürdür.

Bu soruların cevabını bulmak kolay değil.

Bulunan cevaplar doğru mu, bundan emin olmak da kolay değil.

Belki önemli hiçbir sorunun cevabı yoktur.

2500 yıl önce, eski Yunan’da, bugün “felsefe” dediğimiz şeyin araştırmaya başladığı konulardan belki de en önemlisi bu soruların cevaplarıydı.

Dinlerin verdiği veya vermeye çalıştığı da bu cevaplardır. Hazırlop hayat felsefesi isteyenler bu dinlerden birinin inanıcısı olabilir. Ama bu en iyi yol değildir.

Peygamberlerin zamanındaki dinler ile bugünkü dinler aynı değildir.

O zaman saf olan şeylerin bozuk versiyonlarıdır bugün sunulanlar.

Bunun böyle olduğunu anlamak için din adamlarına ve din adına yapılanlara bakmak yeter.

Hiçlik olabilirdi ama bir kainat var. Ben olmayabilirdim ama varım. Yıldızlarla beni meydana getiren maddeler aynıdır. Ama onlar cansız ben canlıyım.

Birisi bize karşılıksız bir milyon dolar verse bir ay oturup nasıl harcayacağımızı düşünürdük ama en değerli şey olan hayatı en doğru nasıl harcamamız gerektiğini düşünüyor muyuz?

*
Kainattaki en nadir şey hayattır. Ağaç, balık, hayvan, virüs her canlı çok az bulunan bir şeyin kainattaki temsilcisidir. Bir canlı görmek için kainatının bittiği yere gidip – eğer öyle bir yer varsa – dünyaya geri dönmek gerekebilir. 

*
Dünya ne ise odur. Başkalarını değiştiremeyiz. Ama kendimizi değiştirebiliriz.

*
İnsan dünyayla veya içinde yaşadığı ülkeyle veya o ülkedeki hükümet biçimiyle barışık olmayabilir ama kendisiyle barışık olabilir.

*
Hayatı gözledim. Bilge insanları dinledim. Kitaplar okudum. Düşünceler düşündüm. Şunları buldum:

Zarar Verme. Zarar alma. İyi ol. Dürüst ol. Karşılık bekleme. Okuma, öğrenme bitmesin. Dünyanın gürültüsünden, güruhtan uzak dur. Dırdır etmeden yaşa. Mümkün olduğu kadar çok zevk al. Ve ver.

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Her şey neden bu kadar güzel?

    Bu sabah yağmurun damda çıkardığı sesle uyandım. Kasım’a kadar bekleyen yağmur en sonunda bana da uğradı ve bahçemin topraklarına uzanıverdi. Bir arkadaşımla, yağmur yağan ilk gün yürüyüşe gitmek için sözleşmiştik. Onu aradım, çabucak geldi ve ara sıra serpiştiren yağmurda Beşparmak’a do... DEVAMI>>

  • Beni uyandırmayın da...

    Saat üçe geliyor. Yardımcımın ütüyü bitirip gitmesini bekliyorum. O gidince yukarı çıkıp uyuyacağım. Bütün uykular güzeldir ama uykuların en güzeli yeni değiştirilmiş çarşafları olan yataklarda uyunur. Bir yerde, zengin değil iken sonradan zengin olan bir kadının ilk iş olarak keten... DEVAMI>>

  • Bitkilerin dervişi

    Bugün dağa adaçayı toplamaya gideceğim. Yoldan tepeye çıkan bir patikanın kenarlarında, adaçayı çalılarının bulunduğu, eksildiğinde gittiğim bir yer biliyorum. Oraya gideceğim. Siyah çay içmeyen bir arkadaşım için yaptığım, siyah çaydan bıkınca ara sıra benim de içtiğim rooibos’lu karışı... DEVAMI>>

  • Kedigillerin felsefesi

    Kedim oldu, kedili evlerde oturdum, kedilerine tapan arkadaşlarım var. Şunu öğrendim: Bir kedi ile ahenk içinde yaşamak istiyorsanız her istediğini yapacaksınız. Onun sizinle ahenk veya herhangi başka bir hâl içinde yaşamak gibi bir gailesi yoktur. İstediği, onun için ideal yaşam koşullarını yaratma... DEVAMI>>

  • Sulu bir yazı

    Hasta oluyorum galiba, diye düşündüm. Biraz ateşim vardı ve kendimi bitkin hissediyordum. Saat yediyi biraz geçiyordu. Yeni karanlık olmuştu.  Dokuza kadar televizyonda bir şeyler izlerim sonra kalkıp yatarım, diye içimden geçirdim, şimdi yatarsam saat üçte uyanırım ve horozların k... DEVAMI>>

  • İncir ağacı

    Hiçbir şeye güvenemezsin.  Bunu bütün bitkiler gibi incir ağacı da biliyor. İncirin içinde yüzlerce tohum olması bu nedenledir. Ağaçta onlarca incir, her bir incirin içinde yüzlerce tohum.  İncir ağacı yukarı doğru büyüyor, meyveleri kuşlara daha yakın olsun, onları daha kolay ... DEVAMI>>

  • Dokunduğu her şey daha çok oluyor

    İstanbul’da fırtına alarmı verilmiş.Taşan yağmur suları, direk deviren rüzgârlar, dolu bekleniyormuş.  “Belki bize de geliyor,” diyor arkadaşım.  Başımı kaldırınca bulutsuz, içine süt katılmış gibi maviliği azalmış bir gök görüyorum.  “Gelmez.”  Oysa neredey... DEVAMI>>

.