25 Ağustos 2012 Cumartesi

Bob Dylan: Zincirle gökyüzüne bağlı olmayan kuş

Eğer kapı insan olsaydı Bob Dylan’ın sesiyle gıcırdardı. Ama, gıcırtı mıcırtı, Dylan eşsizdir. Pop şarkıcılarının en uzun nefeslisi, şarkı yazarlarının en üretkeni odur. Kimse onun kadar çok unutulmaz şarkı yazmadı. Beatles’lar bile. Yetmiş bir yaşında ama devamlı turnede. “Sonu Olmayan Turlar” diye bilinen bu turneler herhalde öldüğünde sona erecek; çünkü, kendi sözleri ile, “... gerçekten mutlu olduğum tek yer sahnedir.”

Benim için klasik müzikte Mozart ne ise hafif müzikte de Bob Dylan odur. Yeri doldurulamaz, tek, eşsiz.

Dylan “Hiç kimse özgür değildir, kuşlar bile zincirle gökyüzüne bağlıdır” diyor ama, kendi, kendi koyduğu bu kuralın istisnasıdır. Çünkü onu eşsiz yapan, diğer bütün şarkıcılardan ayıran özgür ve özgün olmasıdır.

O, içinde sadece kendinin bulunduğu bir sınıftadır. All Along the Watchtower, Jokerman, Blind Willi Mctell, Lily Rosemary and the Jack of Hearts, Ring Them Bells, Mississippi, Dignity, Artur McBride, Workingman’s Blues, Red River Shore ve büyüleyici Mr Tambourine Man... Bu şarkıları kaç defa dinledim bilmiyorum.

Dylan, 1960’larda, ABD, Vietnam savaşı ve zencilerin özgürlük mücadelesi ile çalkalanırken, New York’a gitti. Çocukluğundan beri gitar çalıyordu. Ağız armonikasını da öğrendi. Blues’tan başlayarak Amerikan halk müziğini adeta ezberledi. Fransız, çocuk dahi Rimbaud ve İrlandalı Dylan Thomas’ın şiirlerinden etkilendi.

New York’ta, Greenwhich Village çevresinde, her gitarlı şarkıcının sahneye çıkabildiği kulüpler vardı. Tek kural şuydu: Seni dinlemek için susmazlarsa bir daha çıkamazsın.

Oralarda, başkalarının bestelediği halk şarkılarını okuyarak dikkat çekti. İlk uzun çalarında (1962), ikisi hariç, başka bestecilerin şarkıları vardı. Bir yıl sonra çıkan The Freewheelin, Bob Dylan’ın gitar ve ağız armonikasının eşliğinde kendi bestelerini okudu. Blowing in the Wind, Tambourine Man, A Hard Rain’s A-Gonna Fall, Don’t Think Twice, It’s All Right gibi şarkılarla birden bire dünyanın en popüler şarkıcıları arasına girdi.

Katıldığı açık hava protesto konserlerinde gençler ona doymuyor, ondan başkasını dinlemek istemiyordu.

Değişmekte olan çağın, zenci-beyaz protestocuların sembolü haline geldi. Ama kısa zamanda bu rolü reddederek yol değiştirdi. Gitar ve armonikayı bırakıp orkestra eşliğinde çalmaya başladı. Yuhalandı ama inat etti. Protesto şarkılarını kenara itip bin bir başka konuda şarkı yazmaya ve söylemeye başladı. Kendini, dar bir alana hapsedilmiş, protesto edecek bir şeyi kalmamış bir protesto şarkıcısı olmaktan kurtardı. İnsan olmanın acılarını ve tatlılarını yaşayan herkesin sesi haline geldi.

Bütün zamanların en güzel pop şarkısı addedilen 1965 tarihli Like A Rolling Stone bu çağın ilk ürünlerinden biridir.

Dylan neredeyse tamamen kendi yazdığı şiirlerden bestelediği şarkıları okuyor. Her CD’sinde muhakkak birkaç unutulmaz şarkı var. Onu tanımayanlar için belki de en iyi başlangıç, uzun bir dönemi kapsayan, Dylan adlı üç CD’lik kırmızı albümdür.* Albümde, ilk bestesi olan Song To Woody dahil, elli bir parça var.

Gelecek ay çıkacak Tempest adlı CD’sini sabırsızlıkla bekliyorum.
* Veya: Bob Dylan/Tell Tale Signs/ Rare and Unrelased 1989-2006.

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Yanlış yerde

    Yanlış yerde doğdunuz çocuklar. Benim gibi Kıbrıs’ta doğacaktınız ve çocukluğunuzu ve lise yıllarınızı orada geçirecektiniz.Amerika’da zenci çocuklar zenci olduklarını, yani büyük toplumun küçük, geri, hor görülen bir mensubu olduklarını 4-5 yaşlarında anlarmış.Ben Rum çoğunluğun içinde istenmey... DEVAMI>>

  • Sokakta öpüşme özgürlüğü

    Meşhur olmak bir değiş tokuştur. Kişi şöhreti alır, karşılığında özel hayata sahip olma özgürlüğünü verir. Bir defa verdi mi de, bir daha geri alamaz.Meşhur değilseniz hayatınız size aittir, yakın çevreniz dışında kimseyi ilgilendirmez. Sokakta tanınmadan yürüyebilirsiniz. Sizinle göz teması kurm... DEVAMI>>

  • Genetiği değiştirilmemiş siklamenlerim

    Dünya 4.5 milyar yıl önce meydana geldi. İlk 500 milyon yıl hayat yoktu. Sonra tek hücreli yaratıklar görüldü, ardından birkaç hücreli basit varlıklar ve bunlar üç milyar yıl boyunca yeryüzünde hayatın tek temsilcisi oldular.Beş yüz milyon yıl kadar önce bilim adamlarının hala açıklayamadığı bir hay... DEVAMI>>

  • Sert bir yağmur düşecek

    Çekili perdelerin arkasındaki bahçede bir dana ağlıyor. Bayramda kurban edilmek için şişmanlatılmakta olan bir dana.Bütün gün aralıklarla ağladı.Akşam olunca, onunla aynı bahçeyi paylaşan bahçedeki köpekler de havlamaya başladı, onlar havladı, dana ağladı. Bu koro uzun süre devam etti.Köpekler y... DEVAMI>>

  • Gündemci Baba

    Gündemci Baba bana yeni bir gündem getirdi. Islak imzalı bir gündem. Artık hükümetin yüzüne gözüne bulaştırdığı Kürt açılımını tartışmayacağım.Azerbaycan’la soğuyan ilişkiler... Üfff. Bu konu çok eskidi. Düşünmek bile esnetiyor.Domuz gribi yayılıyor. Halk endişe içinde. Aşı yaptırmalı mı yaptırmamal... DEVAMI>>

  • Bu yazı kestane mevsiminde aşka dair değildir

    Olabilirdi de. Bundan sonra ekonomi haberleri ve yorumları dışında da yazı yazacağım. Onun için bu kestane mevsiminde aşka dair bir yazı da olabilirdi. Her ikisiyle de son birkaç gün içinde karşılaştım.Hafta sonunda Şile yakınındaki köylerden birine giderken ormanın kıyısında kestane toplayan ailele... DEVAMI>>

  • KOLAY UYUDUĞUM GECELER

    KuzguncukSonunda başladığım yere geri döndüm.Son şarkı çalarken pencereleri kapatıyorum. Dışarıdan gelen serin hava esintisi durur durmaz sanki salon hemen ısınıyor.Evde yalnızım.Kedi ortadan kayboldu.Uykum gelmedi ama yukarı çıkacağım ve ışığı söndürüp yatacağım. Başımı eski uykularla doldurulmuş y... DEVAMI>>

.