25 Temmuz 2009 Cumartesi

Mutluluk ada mı, tepe mi?

Mutluluk, insanın hayatının keyfine varmasıdır. Yaşadığı hayatı sevmesidir. Mutluluk göreceli değildir. Kendinizi sosyal ve ekonomik açıdan başkalarıyla karşılaştırıp onlardan daha iyi durumda olduğunuzu saptamanızla alakası yoktur. Mutluluk bir karakter özelliği değildir. Kişinin yaşamı boyunca değişkenlik gösterir. Dünyadaki insanların çoğu hayatın keyfini çıkarıyor. Mutsuzluk kural değil istisnadır. Mutluluk modern toplumlarda artma eğilimi içindedir. Modernleşmenin kötü olduğuna dair yaygın inanç doğru değildir. Modern Batı toplumlarında sosyal katmanlar arasında (zengin-fakir, erkek-dişi) pek fazla mutluluk farkı yoktur. Farklılıklar daha çok kişilerin psikolojik durumlarından kaynaklanır. Uluslar arasındaki mutluluk farkı azalma eğilimindedir. Bireyci toplumlarda yaşayan insanlar daha mutlu olma eğilimindedir. Homojen toplumlar, farklı ırklar ve dinler içerenlerden daha mutludur. Yukarıdaki gözlemlerin tamamını Rotterdam’da yaşayan Hollandalı profesör Ruut Veenhoven’in Dünya Mutluluk Veri Tabanı sitesinden aldım. Buna göre... Evet, tahmin ettiniz... Türk toplumu dünyada en mutsuz olanlar arasındadır.* Çad ve Togo’dan iyi, İran ve Hindistan’dan kötü durumdayız.

Pederşahi, otoriter, bireyciliği tercih etmeyen, dar gelirli, çok dinli ve çok ırklı, estetik duygusu gelişmemiş, talan ve ganimet kültürlü, gelir uçurumlu, yer yer feodal bir ulus olmamızın bir yansıması olmalı mutsuzluğumuz। Aristo, mutluluğu iyiliklerin en yücesi olarak addediyordu. “Yaşam, özgürlük ve mutluluk aramak” Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nde “kimsenin elinden alınamayacak” insan hakları arasında sayıldı.Daha yakın zamanlarda ise dünyada gayrisafi milli mutluluğu gayrisafi milli hasıladan daha önemli sayan bir akım belirdi. Mutluluk sosyal politikaların bir amacı haline gelmeye başladı. Bizim kalyonumuz bu akımın kıyısına yeni yeni yaklaşıyor, maalesef. Mutluluk geleneğinden yola çıkmadık. Halkların mutluluğu, yedi yüzyıl buraları idare eden Osmanlı hanedanının yönetim felsefesinde önemli bir yer tutmuyordu. İnsan, toprak gibi, hanedana ait bir faktördü (ve toprak gibi) kendine ait, onu yöneticilere karşı koruyan haklara sahip değildi. Bu yavaş yavaş değişmekte ama yönetici/kul mantalitesi hâlâ çok güçlü. Yöneticinin Hazine’den dağarcığını doldurma özgürlüğü, anayasada yazılı olmasa bile, hâlâ özgürlüklerin en önemlilerinden biri.

Benden daha akıllı birinin tarifine göre, “Mutluluk ada değildir, tepedir.” Kolay ulaşılmaz demek istiyor belki.

Zirveye varmaları için ulusların gayret sarf etmeleri,tırmanmaları lazım. http://worlddatabaseofhappiness.eur.nl/hap_nat/nat_fp.php

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Vücudumun anıları

    New York Review of Books’un “şiddet ve gaddarlığın lirik yazarı” olarak tarif ettiği Roxane Gay biseksüeldir. Boyu 1.80’den uzundur. Süper obezdir. Gay, on iki yaşında bir grup oğlanın tecavüzüne uğradı. Kilo problemi bu olaydan sonra başladı. Yeni kitabının* konusu bu iki “ayıp” tır.Irzına ge... DEVAMI>>

  • Unutmayın efendim, siz tanrı değilsiniz!

    Kibir, tedavisi mümkün bir hastalık mı?Yoksa iyileşmeyen şeker hastalığı gibi yavaş yavaş gözleri kör edip öldürür mü?İncil’in Atasözleri bölümünde “Kibir yıkımdan önce gelir ve kendini beğenmişlik düşüşten önce,” yazar.Ama bu hâllerin felaket habercisi olduğu, İsa’dan çok önce biliniyordu.Ekşi S... DEVAMI>>

  • Miami’de ev almak isteyen kadına kısa bir mektup

    İnsan, sadece bir ülkeyi sevebilir.Doğduğu, dilini öğrenerek, yemeklerini tadarak, doğasını koklayarak, tarihini kendi hikâyesinin geçmişi yaparak büyüdüğü yerdir bu ülke.Bu ülke yaşanmaz hale gelebilir. İnsan oradan kaçıp başka bir ülkeye yerleşebilir, ama orasını kendi ülkesi kadar sevemez.Aslınd... DEVAMI>>

  • Hey çocuklar, ben döndüm!

    Bir arkadaşım vardı, eşi ile beraber, evlerini o kadar seviyorlardı ki tatile çıkarken bir ayakları ileri, diğeri geri giderdi.Daha havaalanına varmadan “Evimiz gibisi yok,” derlerdi.Cuma akşamı, Antalya’dan, iki saat gecikmeli Pegasus uçağıyla adaya dönerken hatırladım. Galiba ben de onlar gibi o... DEVAMI>>

  • Aelian'ın Kargaları

    Bahçede kuşlar, yılanlar, fareler ve susayan diğer yaratıklar için taştan oyma üç kap var.Eve en uzak olanından başlayacak olursam …Birincisi, su deposu çeşmesinin altında duruyor.İkincisi, büyük bir çakıldan oyulmuş, eski bir havan. Bahçe kapısına yakın düz bir kaya çıkıntısının üstünde duruyor. ... DEVAMI>>

  • Aylak adam

    İnsan, yaz gelince kışın soğuğunu, kış gelince yazın sıcağını çarçabuk unutuverir ama her ikisi de geri döner, kendini hatırlatır.Biri dağa, diğeri denize bakan iki pencere arasındaki esintiyi almak için yastıkları yatağın ayak ucuna taşıdım, ama esinti yok.Dışarıdan içeriye ağustos böceklerinin se... DEVAMI>>

  • Düşünülmüyorsunuz sanmayın

    Sıcak.Ağustos böcekleri ötüyor, buzdolabının motoru çalışıyor.Terliyorum. Ama kendi evimde terliyorum.Buzdolabından soğuk bir şişe su çıkarıp bardağa doldurabilirim ve soğuk camı ara sıra yanağıma değdirerek suyu içebilirim. Soğuk karpuz dilimleyebilirim.Üst kata çıkıp klimanın serinliğinde uyuy... DEVAMI>>

.