7 Aralık 2008 Pazar

Amerikan güzelinin aynası

Bir zamanlar Amerika’nın en güzel kadınlarından biri olan bir arkadaşım var.

Adı Rosie. Onu hiç görmedim. Az daha görüyordum. Ama olmadı.

Bir zamanlar Amerika’nın en güzel kadınlarından biri olduğunu onu bana yollayan arkadaşımdan öğrendim. Rosie İstanbul’a geldi. Randevulaştık. Ama hastalandığım için buluşamadık.

Ancak mail'leşmeye devam ettik ve elektronik düzeyde arkadaş olduk. Rosie’yi hiç görmediğim için bir zamanlar Amerika’nın en güzel kadınlarından biri olup olmadığını bilmiyorum ama Amerika’nın en eksantrik kadınlarından biri olduğunu garantileyebilirim.

Ondan aldığım son mesajda aynalardan bahsediyordu.

“Pazartesi günü ilk çekimi aldım” diye yazdı, ilk çekini nereden, ne için aldığını açıklamadan.

“Gidip bozdurdum ve bir tek şey satın aldım: Bir ayna. Yüzüm durmadan değişiyor. Bir süreden beri bunun farkındayım (dakikadan dakikaya değil de saat başı diyebileceğim bir süratle yüzüm değişik görüntüler veriyor). Çoğu zaman bu görüntüler beni şaşırtıyor onun için yüzüme sadece banyoda değil (onu başkaları ile paylaşıyorum)... Kendi odamda, istediğim zaman rahat rahat bakabilirsem belki... Ne öğrenebileceğimi pek kestiremiyorum ama... Her neyse. Özetlemek gerekirse: Gidip kendime bir ayna aldım. İsviçre’de senin aynan var mı?”

Ona şu cevabı verdim:
“Avusturya. Şu anda İsviçre’de değil Avusturya’dayım. Kaldığım pansiyondaki banyomda (onu başkaları ile paylaşmıyorum) ayna var. İstediğim zaman yüzümü inceleyebilirim. Ama aynaya her baktığımda, hep, aynada yüzüne bakan bir adam görüyorum. Dünyada ayna olmayan yer var mı? Ama şunu düşündün mü? Hiçbir yerde, bizi başkalarının gördüğü gibi gösterecek bir ayna yoktur.”

Tevrat’ta şöyle diyor: Şeyleri oldukları gibi görmeyiz, olduğumuz gibi görürüz.

İnsan hiçbir aynada kendini olduğu gibi göremez. Ayna kişiliğimizi yansıtmaz.

İnsanın kendini olduğu gibi görebilmesi için kendinden başka bir yerde durması, yani kendinden başka biri olması gerekir, ki o da mümkün değil.

Başkaları bizi bizim kendimizi aynada gördüğümüz gibi görmez. Başkaları hem bizi görür hem de hareketlerimizi ve kişiliğimizi.

Bir zamanlar, genç ve güzelken, çok hoş, sarı saçlı, çilli, yeşil gözlü, güzel vücutlu, iyi huylu bir sevgilim vardı.

“Benim gibi çirkin birinin nesini beğeniyorsun, Allahaşkına?” diye sordum ona bir gün.

“Ben aynı şeyi sana soracaktım” diye cevap verdi.

O zaman anladım ki görmek ve göstermek aynaların yapabileceğinden daha karmaşık bir şey.

Gelecek mektubumda bunu Rosie’ye yazmalıyım.

2020 - 2023


ZAMANSIZ YAZILAR

  • Keşke on bin yıl önce

    Beşparmak Dağı... Altında oturmak istediğim çamın dalında bir kartal oturuyordu. Beni fark edince kalkıp birkaç ağaç ileride bir başka dala kondu. O yöne doğru yürümeye devam ettiğimi görünce gene kalktı ve bulutsuz, sıcak güneşin maviliğini azalttığı gökyüzüne yükseldi. Orada bir başka kartal daha ... DEVAMI>>

  • Ben galiba farkında olmadan...

    Ben galiba farkında olmadan Kanderiye tarikatına mensubum. Bunun geçen gün Ali Püsküllüoğlu'nun Türkçe Sözlük'ünü karıştırırken farkına vardım. Kalender kelimesini arıyordum. Altındaki "Kalenderiye" kelimesinin açıklamasında şu bilgilere rastladım. Kimin ne amaçla kurduğu bilinmeyen Kalenderiye dü... DEVAMI>>

  • Keşke gazeteci olacağıma

    Keşke gazeteci olacağıma şarkıcı olarak dünyaya gelseydim. "Şarkıların bu kadar güzel,/ Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/Orhan Veli'nin şiirlerini okumadan önce biliyordum. Yanlış meslek seçtim.Kelimeler düşer, müzik yükselir.Keşke hayatımı tek başına yazı yazdığım odalarda kelimelerle değil, kalab... DEVAMI>>

  • Sıra halinde sekiz sarı tırtıl

    Sekiz kahverengi-sarı tırtıl sıra halinde Fethi Paşa Korusu'ndaki parke yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor.Ya da ben öyle yaptıklarını sanıyorum.Yolun karşısında bu tarafta olmayan ne arıyor olabilirler?Bir tren katarını andırıyorlar. Ya da bazı oyunlarda birbirinin beline sarılarak sıra yapa... DEVAMI>>

  • Heathrow kuşatması

    LondraHeathrow Havaalanı'nın 1 numaralı terminalinin 41 numaralı çıkış kapısı, uçağa çağrılmayı beklerken önce sessiz ve sakindi.Arkamda bir yerlerde, sesi kısık bir televizyondan, İngiltere Başbakanı Tony Blair'ın Avam Kamarası'ndan nakledilen sesini saymazsak.Ama çok geçmeden cep telefonlular tara... DEVAMI>>

  • Biralı kadın ve şair

    DUBLINKanalın bir yakasında ben oturuyorum, diğer yakasında İrlandalı şair Patrick Kavanagh.Aramızdaki kıpırtılı suda ağaçlarda yeni açılmaya başlayan yaprakların aksi var.Şehrin içinden geçip yakınındaki denize akan kanal -bir zamanlar dereydi- şehrin ana caddelerinden birini ikiye ayırıyor. Kanalı... DEVAMI>>

  • Nereden biliyorlar?

    Bilim hayatın anlamı olmadığına, yeryüzünde yaşayan canlıların tesadüfen meydana geldiklerine, insanın ruhsuz bir hücre koleksiyonu olduğuna inanmamızı istiyor.Tanrı yoktur.Kainat boş ve anlamsızdır ve hiçbir amaca hizmet etmiyor.İnsan özel bir yaratık değildir. Beyin denilen karmaşık bir elektrik v... DEVAMI>>

.